Her yıl ekim ayının ilk haftası tüm dünyada Mimarlık haftası olarak kutlanmakta. Bu özel hafta, yalnızca mimarları değil, yaşadığımız mekânların değerini bilen herkesi bir araya getiriyor. Çünkü mimarlık, sadece yapıların estetik görüntüsünden ibaret değil; kültürümüzü, yaşam biçimimizi ve geleceğe dair vizyonumuzu yansıtan bir yolculuktur.

Gün içerisinde pek çok noktada hayatımıza temas eden sadece çevremizdeki yapılar, içerisinde bulunduğumuz mekanlar değil aynı zamanda, günün karmaşasından uzaklamak için uğradığımız bir parkta ya da yürüdüğümüz bir sokakta bile hayatımıza, ruh halimize sirayet eden bir olgu olarak bizlerle beraber yaşamakta.
Bu bağlamda bizim için mimarlık; insanların hayatına değer katmak, mekânları sadece kullanışlı değil aynı zamanda yaşanabilir kılmak anlamına geliyor. Bu yaklaşım, her projede bize yol gösteriyor. Mimarlık Haftası vesilesiyle; yaşadığımız şehirleri, mahalleleri ve evleri biraz daha farklı gözle görmek mümkün. Belki de en önemlisi, her bir mekânın arkasında emek veren mimarları hatırlamak ve onların vizyonuna değer vermek. Mimarlık, hepimizin hayatında… Gelin bu hafta, yaşadığımız alanlara biraz daha dikkatle bakalım.